Sinirsel Kontrol:
Organizmaların basitten canlıya tümünde kimyasal kontrol vardır.Tek hücreli canlılarda bile hücre içi kontrolde kimyasal kontrol vardır. Ancak sinirsel kontrol tüm organizmalarda bulunmaz.
Tek Hücrelilerde Sinirsel Kontrol:
Tek hücreli canlılarda sinirsel kontrol sistemi yoktur. Bu canlılar dışarıdan gelen uyarıları vucüt yüzeylerinde gelişen organlarla alırlar.
- Amip: Yalancı Ayak
- Öglana : Kamçı ile uyarıları alarak tepki verirler.
- Paramesyum : Siller.
Omurgasızlarda Sinir Sistemi:
Omurgasızlarda Merkezi sinir sistemi yoktur. Bu canlılarda tüm vücut yüzeyindedir. Sinirsel iletim mekanizması gelişmiştir. 3 tane sistem vardır.
- Ağsı Sinir Sistemi: Hidralarda (bütün vücut)
- Işınsal (Radyal) Sinir Sistemi: Deniz anası
- İp Merdiven Sinir Sistemi : Solucanlarda: vücudun iki yanında uzanan sinir kordonları canlının baş bölgesinde birleşerek daha sonradan merkezi sinir sistemini oluşturarak gangliyonları oluşturur. Gangliyonlar canlının beyni durumundadır. Vucudun iki ucundan uzanan sinir kordonları birbirine sinir hücrelerine birleşmiştir. İp merdiven sinir sistemi canlılarda gelişen sinir sisteminin en basit halidir.
Omurgalılarda Sinir Sistemi:
Omurgalılarda en basit sinir sistemi balıklarda en gelişmişi memelilerde bulunur. Balıklardan memelilere doğru gittikçe beyin yarım küreleri belirginleşir ve kıvrımları artar. Ayrıca beyincik gelişimi omurgalılar için önemlidir. Beyinciğin büyüklüğü hareket yeteneği ile doğru orantılıdır. Beyincik sürüngenlerde küçük, balık ve kuşlarda daha büyük, memelilerde büyük ve en gelişmiştir.
SİNİR HÜCRESİ:
Sinir hücrelerimizin bazılarında iletimin hızlanması için miyelin kılıf bulunur. Miyelin kılıf iletimi 10 kat artırır. Bu kılıf içerisinde iletimin hızlanması için Ranvier boğumları bulunur. Nöronların Akson ucunda Schwann kılıfı bulunur. Schwann kılıfı aksonun onarılmasını sağlar. Sinir hücreleri kendilerini yenileyemezler. Sentrozomları yoktur. Sinir hücreleri uyartıları, dentritlerinden alır aksona doğru iletirler. Nöronların oksonunda uyartıların ilerlemesi için dışı + yükle, içi – yükle yüklüdür. Kimyasal olarakta Aksonun dış kısmı Sodyum ( Na) iç kısmı Potasyum(K) mineralleri vardır.
Sinir Hücre Çeşitleri:
Görevleri bakımından üçe ayrılır. Duyu , Motor ve Ara Nöron.
- Duyu Nöronu: Duyu organlarında uyartıları alıp merkezi sinir sistemine ileten nöronlardır.
- Motor Nöronu: Merkezi sinir sisteminden aldığı uyartıları kaslarla bezlere iletirler.
- Ara Nöron: Motor ve duyu Nöronların birbirine bağlanmasını sağlar. Merkezi sinir sisteminde bu görevi yapar.
Impuls Oluşumu ve İletimi:
Canlının iç ve dış çevresinden gelen ve onun tepki vermesini sağlayan etkenlere uyaran nedir. Uyaranlar; kimyasal madde, ışık, ısı, basınç vb. Uyaranların canlıda oluşturduğu etkilere uyartı denir. Uyartıların nöronlar üzerinde oluşturduğu elektriksel ve kimyasal değişikliklere impuls nedir. Nöronlarda impulsun oluşabilmesi için uyartının şiddeti önemlidir. Bu şiddet eşik şiddet ( eşik değer) düzeyidir. Nöronlar eşik şiddetin altındaki uyarılara tepki vermezler. Eşik şiddete ve eşik şiddetin üzerindeki uyarılara aynı oranda tepki verirler. Bu durum ya hep ya hiç yasasıdır. nöronlarda impuls oluşurken ve iletilirken. Polarize, depolorize, Repolorize olayları olur.
- Polarize: Dinlenme haindeki nöronlarda elektriksel ve kimyasal oluşum dışı + , içi – dışında Na, içinde K yüklüdür.
- Depolarize: Nörona uyarı geldiğinde aksonun ucundan başlayarak elektriksel ve kimyasal yükler yer değiştirir.
- Repolarize: Uyartı akson boyunca ilerlerken depolrize durumdaki bölüm polarize duruma geçer. Aksonun diğer bölümünde depollorize devam eder. Nörondan uyartılar ilerlerken uyartının geçtiği bölümün eski haline dönmesine denir.
Akson boyunca impuls ilerlerken oluşan polarize, depolorize ve repolorize, miyalininli nöronlarda Depolarize ve repolorize olayları miyalin kılıfının oluşması ile meydana gelen Ranvier boğumlarında gerçekleşir. Bu yüzden İmpuls iletimi hızlıdır. Atlatarak iletim sağladığı için atlamalı iletim denir.
Impuls iletilirken oksijen kullanılır. Atp harcanır. Karbondioksit ve ısı açığa çıkar.
Aksonun çapı artıkça impulsun denetim hızı da artar. Çünkü Çap büyük olursa iç direnç küçülür.
İmpuls Sayısını etkileyen Faktörler:
- Uyartının Frekansı
- Uyartının şiddeti
- Uyarının süresi
- Nöronların sayısı
- Nöronların dizilişi
- Nöronlar arasındaki bağlantı
Uyartı eşik şiddetinin üstünde odlunda impuls hızı ve etkisi değişmez. Fakat sayısı değişir. İmpulsun sayısı tepkime derecesini artırır.
Sinaps:
Sinir sistemi oluşurken nöronların birbirine bağlandığı yere sinap denir. Sinapslar 1. Nöronun aksonu ile 2. Nöronun dendriti arasında gerçekleşir. Bu yüzden sinapslarda uyartının yönü aksondan dendrite doğurudr. Sinapslarda uyartı aktarılırken 1. Nöronun aksonunda salgılanılan Nörotransmitter maddeler impulsun 2. Nörona geçmesini sağlar.
Nörotransmitter maddeler:
- Asteilkolin
- Dofamin
- Seatonin
- Noradrenalin
- Histamin
Nörotransmitter maddeler uyarı geldiğinde sinapslarda salgılanır. Impuls aynı şiddet ve özellikte diğer nörona aktarıldıktan sonra sinasplarda bulunan enzimler tarafından Nörotransmitter maddeler yok edilir. Böylece sinaps yeni bir impulsa hazırlanır. Duyularımızla aldığımız uyarılarla oluşan impuls her sinapstan rahat (serbest) geçemez. Buralarda geçici bir dirençle karşılaşır. Bu seçici direnç sayesinde impuls gitmesi gereken doku veya organa iletilir. Böylece bütün vücudun yarılması engellenmiş olur. Sinasplarda seçici direnci iki çeşitle gerçekleşir.
- Kolaylaştırıcı Sinaps
- Durdurucu Sinaps
BEYİN:
Beyin vucudun komuta merkezidir. Beynin görevi vücut faaliyelerinin yönetim, denetim ve düzenleme merkezidir. Milyarlarca nöronlardan oluşmuştur. Sinir sisteminin önemli bir kısmıdır. Öneminden dolayı dışarıdan gelevilecek zararlardan korunmaktadır. Dıştan içe doğru., Kafatası, Sert zar, Örümceksi zar ve ince zar
- Kafatası: Yassı kemiklerin oynamaz eklemlerle bir araya gelerek oluşturduğu bölümdür. Üzerindeki saç ve deri korumaya yardımcıdır.
- Sert Zar: Beyni en dıştan koruyan zardır. Kafatasına yapışıktır. Beyni dışarıdan gelen darbelere karşı korur.
- Örümceksi Zar : Sert zar ile İnce zar arasındaki bağlantıyı sağlar.
- İnce Zar: Beynin bütün kıvrımlarını örten en içteki zardır. Üzerinde bulunan kan damarları sayesinde beynin beslenmesini sağlar.
Beyin vücudumuz için çok önemli olduğundan ve beslenmesini kolaylaştırmak amacı ile ince zar ile örümceksi zar arasında bir sıvı bulunur. Buna beyin omurilik sıvısı (BOS) denir.
Beyin Omirilik Sıvısının Görevleri
- Beyni darbelerden korur.
- Kan ve sinir hücreleri arasında alışverişi sağlar. Merkezi sinir sisteminde iyon değişiminin dengede kalmasına yardımcı olur.
Beyin gelişmişliği kıvrımlarıyla orantılıdır. En çok kıvrıma sahip olan canlılar memelilerdir.
Beynin Bölümleri:
1.Ön Beyin: Ön beynimiz Uç ve Ara beyin olarak iki kısımdan oluşur. Ön beynimiz nöronlardan oluşur. Nöronların bir araya gelerek oluşturduğugu boz madde bulunur. Ak madde ise akson demetlerinden oluşur.
- Uç Beyin:
Beyni üstten kapatan bölümdür. İki yarım küreden oluşur. Bu bölğüme beyin kabugu da denir. Ayrıca zeka, hafıza, bilinç ve öğrenme… gibi öğretilmiş davranışlar kontrol bölgesidir. Uç beyin., ön beynin en büyük bölümüdür. Canlıların koku alma merkezi burada bulunur. Uç beyin Rolondo yarığı ile enine ikiye ayrılır.
Beyin yarım küreleri çıkarılmış kuş özel bakımla yaşamını sürdürebilir.Ağzına konan yemekleri yutabilir. Uçabilir ve tüneyebilir. Fakat uyarılmadıkça tekrar uçamaz. Hareketlerin tümü bilinçsizdir. İnsanda bu bölüm zedelendiğinde vücudu kontrol eden sinirler görevini yerine getiremez ve felç olur. Orta yaşın üzerindeki insanlara felç meydana gelirse sinirlerin kendini onarma yeteneği olmadığından kişi iyileşemez. Küçük çocuk ve gençlerde beyin zarar görürü ise sinir hücreleri kendi onaracağından azda olsa iyileşme görünür.
- b. Ara Beyin:
İki Bölümden oluşur.
- Talamus: Koku duyusu hariç diğer duyuların toplanma ve dağılma merkezidir. Duyulardan gelen emirler. Burada düzenlenerek beyin kabuğuna (uç beyin) gönderilir. Uyku halinde Talamus ve beyin kabuğu iş yapmaz
- Hipotalamus: İç organ ve dokuların otomatik kontrol merkezidir. Hipotalamusa bağlı, vücudumuzda hormonların salgılanmasını kontrol eden hipofiz bezi bulunur. Hipotalamus RRF salgılayıcı faktör ile hipofiz bezinin çalışmasını kontrol eder. Susamayı kontrol ederek, su dengesini, tokluk ve iştah ayarlayarak vücut ağırlığını kontrol eder. Vücut sıcaklığını kontrol eder. Karbonhidrat ve yağ metabolizmasını düzenler. Kan basıncını, uykuyu düzenler. Heyecan ve korku ile ilgili merkezler buradadır. Hipotalamusun çıkarılması sürekli uyuya neden olur.
2.Orta Beyin:
Beyincik, omurilik soğanı ve omurilik arasında bağlantı kuran sinirlerin geçtiği yerdir. Görevi; gözle kulak reflekslerinin merkezidir. Gözbebeklerin büyüyüp küçülmesini, köpeğin sesi duyunca kulakların dikleştirmesi vb kontrol eder. Kas tonusunu ve vücut duruşunu düzenleyen merkezdir.
3: Arka Beyin
İki bölümden oluşur. Beyincik ve omurilik soğanı
- Beyincik
Beynin arka alt kısmında bulunur.Görüntüsü beyne benzer. İki yarım küreden oluşmuştur. Girinti ve çıkıntıları vardır. Beyinciğin dış kısmında boz iç kısmında ak madde vardır. Görüntüsü ağaca benzetildiği için hayat ağacıda denir. Beyinciğin iki yarım küresi birbirine Pans köprüsü ile bağladır. Pans, beyinciğin iki yarım küresi arasında impulsu geçişini sağlar, orta beyin ile ilişki kurmasına yardım eder.
- Omurilik Soğanı:
Beyinciğin altında omurilik ile pans arasında bulunur. Omuriliğin başlangıç yeridir. Beynin tersine dışta ak içte boz madde bulunur. Beyinden gelen sinirler omurilik soğanında çaprak yaparak geçerler. Beynin sol yarım küresi vücudun sağ tarafına, sağ yarım küresi vücudun sol tarafını denetler.
Görevi: Solunum, sindirim, boşaltım, dolaşım ve salgılama gibi yaşamsal olayların kontrol merkezidir. Kusma, çiğneme, öksürme, hapşırma gibi şeylerin merkezidir. Kalp hızının düzenlenmesi, kalp damarlarının daralıp genişlenmesi, karaciğerde şeker ayarlanmasında buradan kontrol edilir. Vücudumuzdaki yaşamsal olayların kontrol edildiği için hayat düğümü de denir. Çarpma ve zedelenmede zarar görürse, canlı hayatını kaybeder.
OMURİLİK:
Merkezi sinir sisteminin bölümüdür. Omurganın içinde omurga boyunca uzanır. Omuriliğinde beynimiz gibi önemli bir organımızdır. Üç katlı zarla korunur. Ayrıca omurilik kanalı ile zarlar arasında BOS bulunur. BOS’un görevleri beyinde olduğu gibidir. Omuriliğin iç kısmı boz madde , dış kısmı ak maddeden oluşur. Boz madde omuriliğin içinde kelebek “H” görünümünde yer alır. Boz maddenin görüntüsü gereği öne bakan uçlarına ön (ventral= motor sinirlerine bağlıdır) çıkıntı. Arkaya baka uçlarına arka (Dorsal= Duyu sinirlerine bağlıdır) çıkındı denir. Ön ve arka çıkıntıları birbirine bağlayan yan çıkıntılar( Otonom Sinir Sistemine ait sinir sisteminde bağlıdır) bulunur.
Omurgamız 33 omur kemiğinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Omurilikten çıkan sinirler, omurganın her parçasından 2 çift sinir çıkar. Bu yüzden omuriliğimizden çıkan 3 çift sinir vardır. Sinirlerin omurilikten çıktıkları yere kökte denir.
Refleks:
Belli bir uyarana karşı gösterilen ani tepkilerdir. İsteğimiz dışında vücudumuzda gerçekleşen refleksler vardır. Ör: Gözbebeğimizin büyüyüp küçülmesi, göz kapaklarının açılıp kapanması, gülme, kızarma, esneme, terleme, diz kapağına vurunca bacağın kalkması, Uykuda ya da narkoz aldığımızda zaman refleksler zayıflar ya da tamamen ortadan kalkar. Vücudumuzda doğuştan gelen refleksler vardır. Bunlara kalıtsal refleks denir. Ör: Bebeğin emme refleksi). Bazı reflekslerde özel eğitimle kazanılır. Bunlara da koşullu refleks denir.(Powlonun deneyi Köpek zil sesi). Reflekslerimiz oluşurken refleks yayı meydana gelir. Refleks yayı duyu nöronu, motor nöronu ve ara nörondan oluşan bir sistemdir. Ayağımıza çivi battığında duyu sinirleri uyarıyı alır. Omuriliğin arka çıkıntısından geçerek ön çıkıntısından beyne ulaştırılır. Beyinde bulunan motor nöronların aldığı impulsu ayağımıza gönderir. Ayağımıza çekeriz.
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ:
Çevresel sinir sistemi uyartıları alıp, beyin ve omuriliğe götüren burada oluşan yanıtları da kas ve bezlere iletirler. Çevresel sinir sistemi sinir lifleri ve gangliyonlardan oluşur. Beyinden çıkan 12 çift kafa sinirleri duyu organlarının çalışmasında görev alırlar. Omurilikten çıkan sinirler 31 çifttir. Omurilik sinirleri olarak adlandırılır. ÖR: En büyük omurilik siniri: Siyatik siniri, En büyük kafa siniri vagusdur.
Çevresel Sinir Sistemi görev ve işlevine göre ikiye ayrılır.
- 1. Somatik Sinir Sistemi:
İsteğimizle yaptığımız davranışları kontrol eder. İskelet kaslarının (çizgili kaslar) bulunduğu yerleri kontrol eder. Miyelinli nöronlardan oluşur. Koşmak, yazı yazmak gibi davranışları düzenler.
- 2. Otonom Sinir Sistemi:
İsteğimiz dışında gerçekleşen davranışları kontrol eder. Bütün iç organlarımız bu sistemle kontrol edilir. Miyelinsiz nöronlardan oluşur. Otonom sinir sistemi birbirine zıt çalışan 2 bölümden oluşur. Her bir iç organın bir sempatik bir de parasempatik sinir sisteminden gelen bir çift sinir vardır. Böylece iç organın çalışması yavaşlatabilir ya da çalıştırabilir. Semapatik sinir sistemi, organların daha hızlı çalışmasını sağlar. Parasempaik sinir sistemi, ise yavaşlatır.
Kişilerin beyni zarar görürse bilinç ortadan kalkar. Otonom sinir sistemi çalıştığı için kişinin devam eder. Buna da bitkisel yaşam denir.
Reflekste arka kökten giren duyu sinirleri ara nöronlarla sinaps yapar. Impuls ön kökten çıkar ve motor nöronlarla tepki organına iletilir.